1 Ocak 2012 Pazar

....

Anlatmak istediğim o kadar çok şey varki. Hep dinlemeyi tercih ettim. Nedendir bilmem, bir aşağılık kompleksidir bende gidiyor. İnsanları kırmaktan üzüntü duydum hep.Şu sikindirik oyunlarda bile kötü karakter olamadım. Hatta bugün, oyunda bi karaktere yalan söyledim diye vicdan azabı duydum.

Oluyor bilinmez.  Bazen içimdeki şeytanı dinledim. Kırdım onu. Kırmak istedim. Kırdım da. Çünkü çok kırgındım. Ona, insanlara, hayata. ... Bir kerede ben kırsam dedim. Üzsem dedim. Yaptım da. Gece yarılarında , saat 4'lerde 5 lerde arandım. Dayanamadım , yine özür diledim. Gecesinde gündüzünde. Kaldıramayacaklarımı kaldırmaya çalıştım. Ama yok olmuyor.Tek dileğim neydi biliyormusunuz ?



 Ama hayat bu ya


Sen doğruya doğru derken, adın çıkar eğriye.

Sen ölümü dilerken, onu yalnız bırakcağına yanarsın. O başka bir gölge bulur kendine, sen yansan ne fayda.

Uykudan bitap olursun, deler geçer rüyalarını. Sancıyla kalkarsın güne. Sen zehri tadarsın, o şerbeti.





























Nerde var o msallardaki, destanlardaki o ilişkiler. Pier loti tepesinde aldım ilk öpücüğümü. İlk kez elini tutuşumu. Vapura bırakırken, bütün eminönü gördü dakikalarca onu sevişimi.

Ama ne ki, aldanmamak lazım görünüşe. Aldanmamak lazım o tatlı sözlere. Yoksa hatırladıkça saplanır çıkar o zehirli hançer kalbine. Hatırladıkça, yayılır kalbinden o zehir. Yakar içini, yüreğini.

Bu sözleri, bu yazdıklarımı söylerken bir yandan gurur duyarken, bir yandan da utanıyorum kendimden. Güçlü biri değilim. Şeref peşinde de değilim. Mutluluk aradığım tek şey. Yoksa zıpkınlanmış, ağlara takılmış bir hayatım var. Okuldan mezun olunca ne yapcağımı bilmediğim bir hayatım var. Esasında , aradığım şeyi bulmaya çalıştığım bir hayatım var. Bir habere bakar , katedceğim mesafeler. Uçakla 45 dakika, otobüsle 8 saat. Zamandan çok neyim varki ?
























Yunus Emre'ler , Celaleddin-i Rumi'ler , arayıp buldular sonsuza ulaşmayı. Huzuru. Mutlulluğu. Bir enerjiyi yakalayarak başardılar. Anti-madde, karanlık madde,  karanlık enerji,evren, Higgs yada herneyse.. Tanrıya ulaştılar. Anlamlarını buldular. Ben onunların aksine, maddi evrendeki huzura ermek istiyorum. Bu yolda bir adım atmak istiyorum. Bu yabancı evrende, birşeyler keşfetmeyi, başarmayı istiyorum. Tabi herşeyin sonunda olduğu gibi, yok olmayı...

Nasıl madenden ölüp bitki olduk, bitkiden ölüp hayvan olduk . Hayvandan da ölüp insan olduk. Ama benim bir korkum yok, geride kalmaktan, eksik kalmaktan korkum yok. Bir adım daha ilerlemeyi, insandan da ölüp meleklere karışmayı istiyorum. Ama yeter mi bu sizce ? Daha da ötesini, 7 adım daha ötesini diliyorum. Meleklikten de ölüp, ona karışmayı istiyorum.Evrene , enerjiye; Tanrıya! Biz muhakkak ona dönücüleriz. Yıldızlardan geldik ve yıldızlara geri döneceeğiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder